20 Mayıs 2013 Pazartesi

Anderson Danışmanlık (Kaşık tasarrufu)


Geçen hafta bir akşam arkadaşlarla yemeğe gittik. Lokantada siparişimizi alan garsonun, gömlek cebinde bir kaşık taşıdığını fark ettim. Önce biraz garip geldi, ama fazla dikkat etmedim. Daha sonra, masaya su ve çatal kaşık getiren kominin de cebinde bir kaşık taşıdığını gördüm. Salona baktığımda tüm garsonların cebinde birer kaşık taşıdığını anladım. Siparişlerimizi kontrol etmeye gelen garsona:
- "Neden kaşık?" diye sordum.
- "Şöyle anlatayım," diyerek söze başladı,
- "Lokantanın sahipleri Andersen Danışmanlık’tan, yaptığımız işlerle ilgili danışmanlık aldılar. Aylar süren istatistiksel analizlerden sonra müşterilerin kaşıklarını, çatal bıçaklara oranla %74 daha sık düşürdüğüne karar verildi. Bu durumda, masa başına saatte düsen kaşık adedinin üç olduğunu gördüler. Garsonlarımızın bu duruma karşı hazırlıklı olmalarıyla, mutfağa gidip gelmelerden yapacağımız tasarruf, vardiya başına saatte bir buçuk adam ediyor." Konuşmamız bittiğinde arka masadan metalik bir ses duydum. O anda garson, yere düşen kaşık yerine cebindekini koyarken
- "Bir daha ki mutfağa gidişimde yeni bir kaşık alacağım, böylece fazladan mutfağa gidip gelmeme gerek kalmıyor," dedi. Etkilenmiştim;
Garson masadaki diğer siparişlerle ilgilenirken ben de çevremi incelemeye koyuldum. Bu sefer dikkatimi başka bir şey çekti. Garsonların tümünün fermuarlarından dışarı incecik ipler sarkıyordu. Merakıma yenik düşüp garson uzaklaşmadan sordum:
- "Özür dilerim, şuradan sallanan ip ne işinize yarıyor, söyler misiniz?"
- "Tabii ki!" diye yanıtladı, sesini alçaltarak.
- "Herkes sizin gibi iyi bir gözlemci değil. Bu bahsettiğim danışmanlık firması tuvaletlerde de zaman kazanabileceğimizi keşfetti."
- "Nasıl yani?"
- "Bakın," diye devam etti,
- "İpin ucunu şeyimize bağladığımız zaman pisuar önünde elimizi değdirmeden dışarı çekebiliyoruz, böylece elimizi yıkamaya gerek kalmadığı için tuvalette harcadığımız sureyi %76 oranında azaltmış oluyoruz."
- "Tamam, mantıklı... Ama bu ip dışarı çıkmasına yardımcı oluyor da, geriye nasıl sokuyorsunuz?"
- "Şey," diye fısıldadı, sesini iyice alçaltarak,
- "Başkalarını bilmiyorum ama ben kaşığı kullanıyorum."