10 Aralık 2015 Perşembe

Dünden Bugüne İstanbul Nüfusu



Yıl: 330
Nüfus: 40.000
Yıllık artış: -

Yıl: 400
Nüfus: 400.000
Yıllık artış: 3,34

Yıl: 530
Nüfus: 550.000
Yıllık artış: 0,25

Yıl: 715
Nüfus: 300.000
Yıllık artış: -0,09

Yıl: 950
Nüfus: 400.000
Yıllık artış: 0,12

Yıl: 1200
Nüfus: 150.000
Yıllık artış: -0,39

Yıl: 1453
Nüfus: 36.000
Yıllık artış: -0,56

Yıl: 1477
Nüfus: 14.803
Yıllık artış: -3,64

Yıl: 1566
Nüfus: 600.000
Yıllık artış: 4,25

Yıl: 1817
Nüfus: 500.000
Yıllık artış: -0,07


Yıl: 1860
Nüfus: 715.000
Yıllık artış: 0,84

Yıl: 1885
Nüfus: 873.570
Yıllık artış: 0,80

Yıl: 1890
Nüfus: 874.000
Yıllık artış: 0,01

Yıl: 1897
Nüfus: 1.059.000
Yıllık artış: 2,78

Yıl: 1901
Nüfus: 942.900
Yıllık artış: -2,86

Yıl: 1914
Nüfus: 909.978
Yıllık artış: -0,27

Yıl: 1927
Nüfus: 680.857
Yıllık artış: -2,21

Yıl: 1935
Nüfus: 741.148
Yıllık artış: 1,07

Yıl: 1940
Nüfus: 793.949
Yıllık artış: 1,39

Yıl: 1945
Nüfus: 860.558
Yıllık artış: 1,62

Yıl: 1950
Nüfus: 983.041
Yıllık artış: 2,70

Yıl: 1955
Nüfus: 1.268.771
Yıllık artış: 5,24

Yıl: 1960
Nüfus: 1.466.535
Yıllık artış: 2,94

Yıl: 1965
Nüfus: 1.742.978
Yıllık artış: 3,51

Yıl: 1970
Nüfus: 2.132.407
Yıllık artış: 4,12

Yıl: 1975
Nüfus: 2.547.364
Yıllık artış: 3,62


Yıl: 1980
Nüfus: 2.772.708
Yıllık artış: 1,71

Yıl: 1985
Nüfus: 5.475.982
Yıllık artış: 14,58

Yıl: 1990
Nüfus: 6.629.431
Yıllık artış: 3,90

Yıl: 2000
Nüfus: 8.803.468
Yıllık artış: 2,88

Yıl: 2010
Nüfus: 12.782.960
Yıllık artış: -

Kaynak: wikipedia


8 Aralık 2015 Salı

Zeytin ve Zeytinyağı İle İlgili Bilgiler

ZEYTİN ve ZEYTİNYAĞININ TARİHÇESİ

            Zeytin yetiştiriciliğinin doğuşu konusunda net bir bilgi bulunmamakla birlikte, Akdeniz havzasındaki medeniyetlerin yakınında başlamış old
uğu söylenebilir. Zeytin yetiştiriciliği yaklaşık 6.000 yıl önce Anadolu’ da başlamıştır. Oleacea familyasının bir üyesi olan zeytinin (Olea europaea  L.) anavatanı, Güneydoğu Anadolu Bölgesini de içine alan Yukarı Mezopotamya ve Güney Ön Asya’dır. Anadolu’ da özellikle Kilikya ovasında (Adana civarı), zeytin yetiştiriciliği yapıldığı konusundaki veriler, Hitit metinlerinde yer almaktadır. Zeytinin ilk kez kültüre alınışı ve ıslahı Samiler tarafından gerçekleştirilmiştir.

            Tarihi gelişimi içinde bir çok efsaneye konu olan zeytin, eski uygarlıkların yazıtlarında ve kutsal kitaplarda da anılmıştır. Eski Ahit’ in bazı bölümlerinde zeytin ağaçlıklarından bahsedilmekte, zeytin yağının sağlık açısından çok gerekli olduğu kabul edilmektedir. Kuran-ı Kerim’ in “El Müminin” suresinin 20. ayeti ile “Nur” suresinin 35. ayetinde zeytinden bahsedilmektedir. 

            Zeytin; servet, şöhret ve barışın sembolüdür. Beyaz bir güvercinin Nuh Peygamberin gemisine tufan sonrası canlılık belirtisi olarak, ağzında zeytin dalı ile dönmesi nedeniyle tarih boyu barışın sembolü kabul edilmiştir. Gerek dostane yarışmaların, gerekse kanlı savaşların galiplerine zeytin çelenkleri verilirdi. Ünlü kişilerin başları zeytinyağı ile ovulurdu ve insanlar servet ve refahın zeytinden geldiğine inanırlardı. Zeytinyağı aynı zamanda bir merhem ve güzel kokulu yağ olarak da kabul edilirdi. 

            Zeytinin Atina’ ya getirilmesi ve zeytinyağının keşfedilmesi, Atina şehrinin baş tanrıçası olan Athena’ ya atfedilmektedir. Efsaneye göre deniz tanrısı Poseidon, Atina şehrini ele geçirmek için Athena ile rekabet ediyordu ve her iki tanrı da Atina’ya verebilecekleri en güzel hediye için mücadele etmekteydi. Bu amaçla Poseidon kutsal bir göl, Athena ise zeytin ağacı verdi. Tanrılar konseyi tarafından verilen bir hükümle, kazanan Athena oldu. Çünkü zeytin sadece yüzlerce yıl yaşamakla kalmayıp, yenilebilir bir meyve veriyordu ve yiyeceklerde sos olarak kullanılabilen, yaraları ve hastalıkları iyileştirebilen ve aydınlanmayı sağlayan zeytinyağının da kaynağıydı.

            Zeytinyağı sporda da önemli bir role sahipti. Atletler kaslarını esnek tutmak için düzenli olarak vücutlarına zeytinyağı sürerlerdi. Olimpiyatlarda kazananlara zeytin çelengi takılır, ödül olarak da bir yüzünde tanrıça Athena’nın, diğer yüzünde de yarıştığı sporun resmi olan özel amforalarda bulunan zeytinyağı verilirdi.

            Zenginlikleri zeytin yetiştiriciliği ve zeytin yağına bağlı olan Girit krallıkları, tüm adaya dağılmış ağaçlıkların ortalarına saraylar kurmuşlardı. Bu saraylarda bulunan fresklerde zeytin ağaçları resmedilmiştir. Zeytinyağı Girit’in en önemli ihraç ürünüydü. Yemeklik yağ ve lamba yağı olarak orta büyüklükte ve resimli amforalarla nakledilirken, pahalı merhem ve güzel kokulu yağlar da çok süslü yassı şişelerde nakledilmekteydi. Bu şişelerden bazıları Firavun III. Ramses’ in mezarında bulunan kiler odalarındaki bir freskte resimlenmiştir. Firavun’ un zeytinyağını ölümünden sonra da yanında istemesi, yağa duyulan saygıyı göstermektedir. Mısır’da ölüm ayinlerinde hem vücudun yağ ile ovulması hem de  zeytin çelenklerinden yapılmış kolyenin takılması gerekmekteydi.

            Takdis edilmiş güzel kokulu merhemler ve yağlar Yunanistan’ da, Yakın Doğu’da, Musevi Filistin’ de ve ilk Hristiyan döneminde Anadolu’da çok önemli yer tutmaktadır. Krallar, rahipler, hastalar, evlenecek çiftler, yeni doğanlar ve ölüler yağlarda takdis edilirdi. Hristiyanlıkta bu konuyla ilgili en önemli örnek Hz. İsa’nın yağlanmasıdır. “İsa” ve “Mesih” kelimeleri “yağlanmış olan” demektir. Ülkemizin güney sahilinde, geçmişi erken Hristiyanlığa dayanan bir dini törene göre; ölen azizler, içi güzel kokulu yağlarla dolu taş lahitlere gömülürdü. Bu yağların tedavi edici olduğu düşünülürdü ve bu nedenle, süslü lahitlerde aralıklar bırakılırdı, bu aralıklardan yağlar akıtılır, gerektikçe de yeniden doldurulurdu. Antalya Demre’ de Aziz Nikolas (Noel Baba) da böyle bir lahite gömülmüştür.

Yunan ve Roma dönemlerinden günümüze çok sayıda yağ lambaları kalmıştır. Akdeniz bölgesinin tamamında ve 5.000 yıldan uzun bir süre boyunca, bugünün elektrikli lambaları yerine, evleri, sarayları, tapınakları ve kiliseleri aydınlatmak için yağ lambaları kullanılmıştır. Musevilere göre Tanrı, Musa’dan tapınak için, içinde sadece en saf zeytinyağının kullanılacağı bir lamba bulmasını istemiştir. 

            Birçok sanatsal obje zeytin ağacından yapılmaktaydı. Zeytin ağaçları resim sanatında da önemli bir yer tutmaktadır. Zeytin hasadı, zeytinin preslenmesi ve zeytin ticaretini gösteren olaylar elle boyanmış kaplarda resmedilirdi. 

            Tarımla ilgili çalışmaların yazıya dökülmesi Romalılar dönemine rastlar. Bununla birlikte arkeoloji sayesinde bu tekniklerin Romalılardan önceki dönemlerde de bilindiği anlaşılmaktadır. Çok eski çağlardan bu yana Akdeniz kıyılarında yaşayan halkların zeytin meyvesi ve yağına ek olarak zeytin ağacından sağlanabilecek tüm olanakları kullandığı bilinmektedir.  Örneğin zeytin ağacının dalları ve yaprakları sığırlara yem olarak verilmekte ve sepet yapımında kullanılmaktaydı. Pirina ise yakıt olarak veya bitkisel yağ ile karıştırılarak gübre amaçlı kullanılmaktaydı. Zeytin ağacının odunu da sert ve dayanıklı olduğu için yararlıydı. 

            Zeytinyağının üretim ve pazarlanmasının ilk olarak Suriye ve Filistin bölgesinde başlandığı düşünülmektedir. İsrail’deki kazılarda çok sayıda zeytinyağı presi bulunmuştur. Zeytinyağı kullanımının Batı Akdeniz’deki yayılması, yağı M.Ö. 1.000 yılın başında Kuzey Afrika ve Güney İspanya’ ya götüren Fenikeliler ve İtalya’ya götüren Yunanlılar sayesinde olmuştur.

            İspanya, İtalya ve Yunanistan’ın zeytin yetiştiricileri olarak hakim konuma gelmeleri ise orta çağa rastlamaktadır. Bugün dünya zeytin varlığının % 96’sı Akdeniz havzasındadır. Bir Akdeniz ülkesi olan yurdumuz zeytinin yetişmesi için gereken iklim koşullarının limitleri içinde yer almaktadır. 2002 yılı istatistiklerine göre 99 milyon ağaç varlığı ile ülkemiz dünyada 4. sırada yer almaktadır.

            Ülkemiz de Sofralık Zeytin denince akla ilk Gemlik, Gemlik denilince akla ilk  Zeytin gelir. Hatta sofralık  kabiliyeti çok yüksek olan siyah renkli orta irilikteki zeytin cinsinin adı da Gemlik  Tipi Sofralık Zeytin’idir. Gemlik arazisinin % 60’ının engebeli, geri kalan kısmının deniz kenarı yerleşim yeri, verimsiz arazi ve düzlüklerin teşkil etmesi ve ikliminin Marmara tipi Akdeniz iklimi olup zeytin yetiştirmeye son derece elverişli oluşu  Gemlik çevresinin ve dağlarının tamamına yakınının zeytin ağaçlarıyla dolmasını sağlamıştır.




ZEYTİN VE SAĞLIK

             Zeytin, besin değeri çok yüksek bir yiyecektir. Aslında bir meyvedir ve cinsine göre şekli, rengi  değişir. Koyu kahverengi, siyah, kül rengi, koyu yeşil ya da koyu mor olabilir. Aynı zamanda yumurta şeklinde ya da yuvarlak da olabilir.

            Zeytin ağacı sadece hafif eşya yapımında kullanılır. Bir sene ürün veren dal ikinci sene tekrar ürün vermez yani iki sene üst üste ürün vermediğini söyleyebiliriz. Unutulmaması gereken en önemli özelliklerden biri, zeytinin çekirdeği ne kadar küçük olursa cinsinin o kadar kaliteli ve üstün olduğudur.
100 gram zeytin 170 kcal kazandırır bizlere. Ayrıca zeytinin bir adedi 0,76 protein,  _ yağ, % 8.5  karbonhidrat içerir

Türleri:
           Yeşil Zeytin:  Sonbahar aylarında yeşil taneler renk atmaya başladığında toplanırlar. Temizlenip boylarına göre ayrıldıktan sonra büyük havuzlarda acılığı gitsin diye sudkostik eriyiği ile yıkanır. Ardından havuzdaki zeytinler temiz su ile 3-4 defa yıkanır ve fıçılara doldurularak üzerlerine dökülen tuzlu salamura suyu ile 2-2,5 ay bekletilirler


     Siyah Zeytin:  Dünyada en çok Türkiye ve Yunanistan’dan çıkar. İki türlü hazırlanır. Suda salamura ve kuru salamura. Zeytinler kalın tuz ile birlikte bir fıçıya dizilir ve üzerlerine su koyularak kapağı kapatılır. 30 gün kadar bekletilir. Bu Suda Salamuradır. Kuru Salamura ise, zeytinlerin kalın tuzla beraber küfelere dizilerek 15 gün bekletilmesi ile yapılır

Püf Nokta
          * Zeytinlerin fazla tuzunu almak istiyorsanız, zeytinlerin bulunduğu  kaba ılık su doldurun. İçine bir adet soyulmuş patates koyun 3 saat kadar bekletin, fazla tüm tuzlar patatese geçecektir.
 * Doktor tavsiyesi ile tuzsuz zeytin yemesi gerekenler eğer tuzsuz zeytin bulamıyorlarsa yapmaları gereken, zeytinleri çizip 1-2 saat kaynatmaktır. Bir sefer de tüm tuzdan arınmayabilir o zaman kaynatma işlemini tekrarlamak gerekir.

Sağlık
          Zeytinden elde edilen zeytinyağının içeriğinde olein, E vitamini, hidrokarbonlar, linolik, palmitrik ve steraik asitler bulunmaktadır.  Zeytin bol kalori içermesinin yanında tüm bu faydaları sadece yağında değil kendi bünyesinde de bulundurmaktadır. Ev ilaçlarında zeytin tanesi, kabukları, yaprakları ve yağı kullanılır. Zeytin taneleri oldukça besleyicidir. Yaprak ve kabukları şekeri ve yüksek tansiyonu düşürür, bağırsaktaki solucanları düşürür. Yağı ise sarılıkta çok faydalıdır, karaciğeri çalıştırır, safrayı arttırır, karaciğer ağrılarını keser. Unutulmamalıdır ki yağlar mide de değil bağırsaklarda sindirilmektedir

Ayrıca zeytinyağı kolesterolün damar tıkanıklığına yol açan LDL bileşenini azaltırken iyi kolesterol dediğimiz HDL’yi ise hiç etkilemez. İçinde € oranında bulunan oleik asit, meme veren kadınlarda bebeğin sinir dokularının gelişiminin sağlanması açısından çok faydalıdır. Kızartmalarda kullanılabilecek en sağlıklı yağdır zeytinyağı. Zeytin gastrit ve ülserlere karşı koruyucu bir rol oynar ayrıca kabızlığa iyi gelir. Zeytin ve zeytinyağının içerdiği E vitamini dokuların yaşlanmasını önler ve yaşlanmanın beyin fonksiyonları üzerindeki kötü etkilerini azaltır






Zeytinyağı ve Sağlık
Zeytinyağının, olağanüstü tadı ve besleyici özellikleri yanında insan sağlığı için de büyük önem taşıdığı son yıllarda yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Aslında, yüzyıllardan beri zeytinyağı doğrudan veya karışımlar biçiminde birçok rahatsızlığın tedavisinde ilaç olarak kullanılagelmiştir. Mide ağrılarından, kulak ağrılarına, cilt bakımından yanık ve kırık çıkıklara kadar birçok durumda zeytinyağının doğrudan kullanımı söz konusudur. Elbette, bunlar bilimsel değil, folkloriktir. Ancak, temelsiz de değildir. Nitekim bilimsel araştırmalar yapılırken çoğu kez gözlemden yola çıkılır.
Bu sayfada, zeytinyağının bazı özellikleri ile sağlığa etkileri hakkında bilgiler yer almaktadır. Bu bilgilerin, bir kısmı basında yer alan, araştırmacılar, bilim ve tıp adamlarının açıklamalarından; önemli bir kısmı ise ciddi yabancı yayınlardan derlenmiştir.

Zeytinyağının Önemi Nereden Geliyor?
Zeytinyağındaki Polifenollerin Antioksidan Etkinliğinin Sağlığa Yararlı Olduğu Alanlar
Akdeniz Diyeti Hakkında
İlginç Soru ve Cevaplar
Türkiye'de Yaygın Yanlış Beslenme ve Kalp Hastalıklarına Etkisi
Zeytinyağının Yağ Olarak Önemi Nereden Geliyor?

Sızma ve natürel zeytinyağı, herhangi bir kimyasal işlemden geçmeden üretildiği anda yiyebileceğiniz tek sıvı yağdır. Sebze ve yağlı tohumlardan elde edilen hemen hemen bütün diğer yağlar, fiziksel ve kimyasal koku giderme ve tad giderme işlemlerine tabi tutulurlar. Yani rafine edilirler. Aksi halde, yenemezler. Oysa, sızma zeytinyağı, zeytinin sıkılıp yağı çıkarıldığı andan itibaren yenebilir ve besin ögeleri bakımından diğer bütün yağlardan çok daha zengindir. Öte yandan, gerek salata ve kahvaltılıklarla çiğ yendiğinde, gerekse de yemeklerde kullanıldığında olağanüstü tadı ve lezzetiyle yemeğin zevkle yenmesini mümkün kılar.

Sağlık Açısından Zeytinyağını Niçin Kullanmalı?
Zeytinyağı kolesterol içermez, kolesterol düzeyini indirmeye yardımcı olur. Kalp hastalığı riskini azaltır.
A, D, K vitaminleri yönünden zengindir ve kanserle ilişkilendirilen serbest radikallere karşı savaşan antioksidanlar yönünden iyi bir kaynaktır.
Kolesterolün oluşturduğu safra taşlarına karşı koruyucu bir rol oynar.
Hazmı kolaylaştırır ve kolayca metabolize olur.
İyi bir enerji kaynağıdır.
Tekli doymamış yağ bileşeni yüksek doğal bir yağ olarak insülin kullanmayan diyabetlilere yararlı olabilir.

100 g. Sızma Zeytin yağındaki Besin Ögeleri:

Enerji: 888 Kcal
Doymuş yağlar: 16g
Tekli doymamış yağlar: 74g
Çoklu doymamış yağlar: 10g
Kolesterol: 0



Zeytinyağındaki Besin Öğeleri
Vitamin E (Doğal bir antioksidan): Bir çorba kaşığı zeytinyağında - 1.6mg veya 2.3 IU
Bir çorba kaşığı zeytinyağı, E Vitamini için tavsiye edilen günlük miktarın %8ini sağlar.

Vitamin K: En zengin K vitamini kaynakları yeşil, yapraklı sebzelerdir. Örneğin, bir tabak ıspanak önerilen günlük miktarın 4-5 katını içerir. Zeytinyağı gibi bitkisel yağlar ikinci en önemli kaynaktır.

Yağ Asitleri: Zeytinyağı, yağ asitleri, vitaminler, uçucu bileşenler, suda eriyen bileşenler ve mikroskopik zeytin parçacıklarından oluşan karmaşık bir bileşimdir. Temel yağ asitleri Oleik ve linoleik asitlerdir.
Oleik asit tekli doymamış yağlardandır ve zeytinyağının %55-85ini oluşturur (Bafa Sızma Zeytinyağında %75).
Linoleik asit çoklu doymamış yağlardandır, %3,5-21 arasındadır (Bafa Sızma Zeytinyağında %8,4).
Yaklaşık %0-1,5 arasında bulunan Linolenik asit ise çoklu doymamış yağlardandır (Sızma zeytinyağında %0,9un altında kalması gerekmektedir. Bafa Sızma Zeytinyağında %0,6)

Antioksidanlar: Zeytinyağındaki polifenoller doğal antioksidanlardır. Antioksidanların güneşyanığını iyileştirmeden kolesterol ve kan basıncını (tansiyon) düşürmeye ve koroner hastalıklar riskini azaltmaya kadar pek çok önemli etkisi olduğu bilinmektedir. Zeytinyağının her 10 gramı, 5 mg kadar antioksidan içerirken, diğer bitkisel yağların pek çoğu hiç polifenol içermez.


Sızma Zeytinyağındaki Polifenollerin Antioksidan Etkinliğinin Şu Alanlarda Çok Olumlu Sonuçlar Verdiği Gözlenmiştir:
Damar Sertiği (Arterioskleroz). Okside olmuş düşük yoğunluklu lipoproteinler (LDL) insanda damar sertliği gelişmesine katkıda bulunur. Antioksidanların LDL modifikasyonunu önlediği kanıtlanmıştır. Akdeniz Diyetine, yararlı etkilerini, fenol (phenol) içeren bileşenlerinin eşsiz antioksidan özellikleri vermektedir denebilir.
Anti mikrobiyal Etkinlik. Zeytindeki polifenollerin Salmonella, Kolera, Stafilokoklar, Pseudomonalar ve Grip (Influenza) gibi bakterilerin gelişme hızını durdurduğu veya yavaşlattığı in vitro (laboratuvar ortamında) gösterilmiştir.
Kanser. Son araştırmalar zeytinyağında bol miktarda bulunan fenolik antioksidan içeriğin, kalın bağırsak ve meme patolojisiyle ilişkili reaktif oksijen türleri üzerinde kesin önleyici niteliğe sahip olduğunu göstermiştir.
Pasif Sigara İçiciliğinden Kaynaklanan Stres. Sigara dumanına maruz bırakılmış fareler üzerinde yapılan bir araştırma, polifenol içeren diyetin streste dramatik azalma ile birlikte koruyucu etkinliğini göstermiştir.
Cilt (Deri) Hasarı ve Işıktan Koruma. Güneş ışınları ve çevresel strese aşırı maruz kalmaktan kaynaklanan cilt hasarı, deri hücreleri tarafından üretilen serbest oksijenin yapı bozucu etkinliği ile ilişkilendirilmektedir. Zeytinyağının polifenol bileşenleri, kozmetik ve ilaç sanayiinde deri hasarını önleyici olarak kullanılan (tokoferoller gibi) geleneksel antioksidanlarla karşılaştırılmıştır. Sonuçlar, polifenenollerin radikalleri yok etmede en yüksek etkinliğe sahip olduğunu göstermiştir.



Zeytinyağı nasıl tadılır?
Zeytinyağı tadımı, aslında profesyonelce yapılan bir iştir. Ciddi yapılması ve ciddiye alınması gerekir. Ayrıca, bir eğitim ve deneyim gerektirir. Uzun yıllar zeytinyağı ile ilgilenen, üretiminde yer alan insanlarda böyle bir deneyim zamanla oluşmaktadır. Ancak, bildiğimiz kadarıyla yabancı ülkelerde (örneğin İspanya'da) zeytinyağı tadımı ve sınıflandırılmasına yönelik programlı kurslar da düzenlenmektedir. Zeytinyağı tadımının ana ilkeleri aşağıda belirtilmiş, konuyla ilgili kaynaklar da en altta verilmiştir.
 
Tadıma başlamadan önce:
-    Sigara tiryakileri en az yarım saat öncesinden sigara içmemelidir. Son sigaradan sonra, bir parça ekmek veya elma yiyerek ağızlarından sigaranın tadı ve kokusunu uzaklaştırmalılardır.
-   Yine yarım saat içinde başka hiç bir şey yememelidir. Ayrıca, normal öğün yemeğini en az bir saat önce yemiş olmalıdır. Zeytinyağı tadımından önce mide boş olmalıdır.
-   Zeytinyağının kokusunu da doğru alabilmek için tadım yapacak kişinin parfüm, kokulu sabun gibi burnun koku algılamasını yanıltacak maddeleri kullanmaması gerekir. Aynı şekilde, burnun koku almasını engelleyecek nezle vb. rahatsızlığı olanlar da tadım yapamazlar.
-   Hatta, tadım yapacak kişi, bu işe yoğunlaşmasını engelleyecek kadar psikolojik gerilim altındaysa tadım işinden kaçınmalıdır.

Tadım sırasında:
-   Tadılacak zeytinyağları, cam bardak veya kadehlere konur.
-   Tadacak kişi hangi yağın nereden geldiğini, kime ait olduğunu bilmemelidir. Bu nedenle, bardaklara numara verilir.
-   Bir seferde en fazla üç-dört yağın tadımı yapılmalı, bir sonraki yağın tadına bakmadan önce bir dilim elma çiğnenerek ağız temizlenmelidir.
-  Yağlar hakkında önceden bilgi varsa, tatlı-yumuşak yağların tadına önce, acı-sert yağların tadına en son bakılmalıdır.

Tadım:
Profesyonel tadımcılar, Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'nin (International Olive Oil Council) belirlemiş olduğu standart bazı tanımlara göre, her bir örneğe 10 veya 5 üzerinden not verirler. Bu tanımlardan bazıları, zeytinyağının tadı ve kokusuna ilişin olumlu ya da olumsuz nitelendirmelerdir. Olumsuz nitelendirmeler, ekşi, sirkemsi ya da şarabımsı, küflü (küf kokulu), ransid ve yanık gibi; olumlu nitelendirmeler ise, meyvemsi, acı, yakar (yağın gırtlaktan geçişinde) ve badem, elma, tatlı gibi diğer özelliklere aittir. Olumsuz özelliklerine ait notlardan her hangi biri, 10 üzerinden 2.5'i geçmemelidir. Aksi halde, bu yağ elenir.
Zeytinyağı meraklılarının (amatör tadımcıların) tadımı nasıl yapabilecekleri, Dr. Artun Ünsal'ın "Ölmez Ağacın Peşinde - Türkiye'de Zeytin ve Zeytinyağı"(1) adlı değerli yapıtında şöyle anlatılıyor:
"..siz, dilinize, damağınıza ve burnunuza güvenenler, siz de bu işi evinizde amatörce yapabilirsiniz. Nasıl mı? Kısaca özetleyelim:
Bir kere şunu unutmayın, damağınız birkaç yağ çeşidinden fazlasını aklında tutmakta güçlük çeker. Bu nedenle, dört-beş örneği aşmayın. Bir başka ipucu da, deneyeceğiniz sızma yağların koku ve tatlarının 'meyvemsi', yani zeytinimsi olmasıdır. Çeşitli bölgelerin ürünü, ancak bir kap içindeki 'kimlik'leri şimdilik 'gizli tutulan' örnek sızma yağların her birini tezgâh üzerinde numara ya da harfle yeri sabitlenmiş küçük ve temiz bir bardağa 'eşantiyon' miktarda koyun. Sonra bunlardan birini elinize alın, öteki elinizle de üstünü kapatın. Sonra bardağı ekseni çevresinde döndürerek hafif çalkalayın. Elinizi bardağın üzerinden çekerek yağın aromasını koklayın. Ardından küçük bir yudum alın.
Tadım işinde dil ve ağzınızın birçok yeri işe karışır desek mi? Yağın dokusunu belirleyebilmek için zeytinyağını ağzının içinde iyice gezdirmelisiniz: Yudumlarsınız, dilinizin ucu, dilinizin ortası, damağınız ve dilinizin arka kısmında gezdirdikten sonra yavaşça yutarsınız. Burada dikkat edeceğiniz hususlar, yağın 'viskozitesi', yani kıvamı ve bunun damağınızda nasıl bir etki yaptığıdır. Bu arada dişlerinizin arasından ağzınıza bir miktar hava çekerek, yağın lezzetinin ağzınızın her köşesine yayılmasını sağlayın.
Denediğiniz bu ilk yağ örneğini nasıl buldunuz efendim? Tadını, kokusunu beğendiniz mi? Örneğin ne gibi lezzetler çağrıştırıyor? Elma, yeşil biber, badem ya da cevizimsi mi? Yoksa küflü ya da ot mu kokuyor?"
Zeytinyağı meraklılarının bu kitabı bütünüyle okumalarında büyük yarar var. Zeytinyağı ile ilgili pek çok bilginin yer aldığı bu araştırma kitabı, konuyla ilgili Türkçe kaynaklar arasında eşsiz bir yere sahiptir.
Elbette, zeytinyağı da olsa, yağ içmek pek çoğumuzun hoşlanmayacağı bir şeydir. Bu nedenle, biz zeytinyağından bir yudum dahi içemeyecek zeytinyağı dostlarına tadı yoğun olmayan normal (katkısız ve mümkünse tuzsuz) bir dilim ekmeği batırarak ta zeytinyağını tadabileceklerini söyleyelim.

Zeytinyağı Tadımında Kullanılan Terimler
Deneyimli zeytinyağı tadımcılar zeytinyağını olumlu ve olumsuz olarak nitelenebilecek bir takım terimlerle değerlendirirler. Bunlardan bazıları, aşağıdaki tabloda yer almaktadır:

Olumlu nitelikler:
Elma, badem/ceviz, enginar, muz, kavun, ot kokulu, yaprak kokulu, kuru ot kokulu, mayhoş, meyvemsi, acı(*), yakıcı (bibersi), tatlı
(*) Yağdaki acılık hakkında:
Taze sıkılmış zeytinyağı, meyvenin çok yoğun tadını ve kokusunu içerir. Zeytinyağı gırtlağınızda hafif bir acılık bırakabilir (hatta bu acılık  öksürmenize bile neden olabilir). Zeytinyağı ile yeni tanışan birini şaşırtacaktır, ama bu tür acılık (boğazı hafifçe yakan acılık) zeytinyağında istenen (olumlu) bir özelliktir. Nispeten acı olan zeytinyağı daha fazla fenol (phenol) içerir ve daha uzun zaman beklemeye dayanır.

Olumsuz nitelikler:
Badem (Yavan kokulu tatlı yağda)
Acı (Ilımlı olduğu takdirde olumlu bir nitelik iken aşırı olduğunda olumsuza döner.)
Yanık (Yağ çıkarma işleminde uzun süre ısınmaya maruz kalmış)
Minder veya paspas ( Eski sistem preslerde zeytin hamurunun sıkıldığı torbaların kokusu)
Yavan (Zeytinyağı beklerken tüm tadını ve kokusunu kaybetmiş)
Gres (Mazot, gazyağı vb. maddelerle yakın temasta kalmış)
Paslı/metalik (Uzun zaman metalle temas halinde kalmış)
Ransid (Çok uzun süre beklemiş ve oksitlenmiş)
Şarapsı/sirkemsi (Yüksek asitli tat)
Küflü/küf kokan (Zeytin sıkılmadan önce uzun süre ve/veya kötü koşulda beklemiş, fermente olmuş)

Kaynaklar:
1)     Ölmez Ağacın Peşinde - Türkiye'de Zeytin ve Zeytinyağı, Artun Ünsal, Yapı Kredi Yayınları,1. Baskı, İstanbul, 2000, sf. 197-201
2)     Uluslararası Zeytinyağı Birliği Web sitesi (http://www.internationaloliveoil.org/home.asp?pIdi=Eng )
3)     Zeytin ve zeytinyağı ile ilgili pek çok bilginin yer aldığı ingilizce web sitesi: (http://www.oliveoilsource.com/index.htm )





Basında Zeytinyağı: Yanlışlar ve Doğrular
Zaman zaman gazetelerde yer alan zeytinyağı ile ilgili yazılar zeytinyağı üretimi yapan bir firma olarak bizi sevindiriyor. Bu yazılar da ana hatlarıyla olumlu bilgiler içeriyor ve zeytinyağının temel bir gıda maddesi olarak tüketilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Gerçekten de, ağız tadı yönünü bir yana bıraksak, yalnızca sağlıklı bir yaşama çok büyük katkılar sunuyor zeytinyağı. Zeytinyağının insan sağlığına olumlu etkilerini bir başka yazımızda ele alacağız. Burada, basında çıkan iyi niyetli ancak eksik bilgiyle yola çıkan, ciddi bir araştırmaya dayanmadığı için de yanlış bilgilerin okuyucuya ulaştırılmasına yol açan bazı yazıların eleştirisini yapacağız. Başka bir deyişle, bazı eğrileri doğrultmaya çalışacağız.
Elbette, bir gazete yazısı ne kadar geniş kapsamlı da olsa tüm kaynaklara erişemez ve elbette herkesi memnun edemez. Ancak, gazete ve dergilerde yayınlanan bazı yazı ve haberler, meraklı ve zeytinyağı hakkında yeni bir şeyler öğrenmek isteyen okurların yanlış bilgilenmelerine yol açacak biçimde yer almaktadır.

Dünyanın En Güzel Zeytinyağı?
Aslına bakarsanız dünyanın en iyi zeytinyağı Edremit'ten çıkıyor
Dünyadaki en iyi zeytinyağı Altınoluk ve Midilli Adası'ndan çıkar
Yukarıdaki cümleler ve benzerleri, bir kaç hafta önce saygın bir gazetemizin ekinde yer alan zeytinyağı ile ilgili bir yazıdan alınmıştır. İki farklı kişiye aittir bu cümleler. Benzer cümleleri söyleyen başkaları da var. Yukarıdaki sözleri İspanyolca olarak İspanyadaki bir bölge için, İtalyanca olarak İtalya’da zeytin yetiştirilen herhangi bir bölge için, Yunanca olarak da her bir Ege adası için duyabiliriz. Bitmedi, Akdeniz’e bakan her ülke için ve ayrıca dünyadaki zeytin yetiştiren tüm ülkeler için de duyabiliriz. Pekiyi, nedir doğrusu? Böyle bir iddiayı kim kanıtlayabilir?

Bilimsel olarak bu türden iddiaların tutar tarafı yoktur. Kime göre dünyanın en iyi zeytinyağı? Bunlar subjektif ifadelerdir. Dinleyeni/okuyanı etkilemeye yöneliktir. Pekiyi, iyi zeytinyağını kötüsünden ayırt etmemiz nasıl mümkündür? Aşağıda, zeytinyağının kalite standartlarından söz edeceğiz. Ancak, öncelikle söylemeliyiz ki, ülkemizin zeytin üreten tüm bölgelerinde kaliteli de kalitesiz de zeytinyağı üretilmektedir. Gönül isterdi ki, her yerinde en kaliteli zeytinler ve zeytinyağları üretilsin. Ancak, durum bu değil. Öte yandan, bu durum yalnız bizim ülkemize özgü de değil. Başta komşumuz Yunanistan olmak üzere, diğer Akdenizli zeytinyağı üreticisi ülkelerin de üretimlerinin büyük bir kısmı (yaklaşık %50-80i)  düşük kalitede zeytinyağıdır ve bunlar ancak rafine edildikten sonra yenebilir hale gelir. Geri kalan kısmı ise natürel (yani her hangi bir işlemden geçmeden) yenebilecek kalitede olur. Bu konuda daha fazla bilgiyi,  http://www.bafayag.net/tr/tipler.html ve http://www.bafayag.net/tr/tadim.html adreslerinde bulabilirsiniz.

Zeytinyağının dünya çapında olması demek, dünyadaki büyük üretici ülkelerin (bir zamanlar Türkiye’nin de) üye olduğu Uluslararası Zeytinyağı Konseyinin belirlemiş olduğu kalite standartlarına uyması demektir. Türkiye’de, bir çok bölgede üretilen yağlar bu kalite standartlarını karşılamaktadır. Zeytin ister Antakya’da ister Ayvalıkta, Milas’ta ya da Akhisar’da yetiştirilmiş olsun, zeytinyağının kalitesini etkileyen faktörler zeytinin etli olması, dikkatlice toplanması, toplamadan sonra mümkün olduğunca çabuk fabrikaya getirilip işlenmesidir. Buna uyulduğu takdirde tatları ve aromaları arasında farklar bulunmakla birlikte (bu iyi bir şeydir) zeytinin yetiştiği her bölgede kaliteli zeytinyağı üretilebilir. Zeytinyağının tadı ve aromasının farklı olması da, tüketicinin tercihini belirleyen bir faktör olabilir. Yani, iyi kalitede Bafa zeytinyağını, farklı tadı ve aroması nedeniyle iyi kalitede Edremit zeytinyağına tercih edersiniz. Matematiksel bir ifade ile uzayda sonsuz sayıda doğru vardır, önemli olan sizin doğrunuzun hangisi olduğudur.

Sızma Zeytinyağı Lüks müdür?
Yukarıda sözünü ettiğim yazıdan iki alıntı daha yapıyorum:
Sadece sunum ve tasarım değil, fiyatlar da baş döndürücü.
Tekrar zeytinyağı kıymetlendi, ama bu sefer sosyete gıdası oldu.
Efendim, sızma zeytinyağı lüks değildir. Hiç bir şekilde de lüks olarak adlandırılamaz. İlk cümleyi sarf edenin başını döndüren fiyatı merak ettik. Sızma zeytinyağının en kalitelisini normal cam şişe ambalajda 8-12 TL alabilirsiniz. Buna lüks denebilir mi? Neden sosyete gıdası olsun? Elbette ayçiçek ya da mısır veya fındık yağına göre zeytinyağı pahalı, ancak fiyat karşılaştırması yaparken üretim maliyeti yüksek olan sızma zeytinyağı ile değil, ayçiçek yağı veya diğer bitki yağları gibi rafine olan rafine zeytinyağı ile karşılaştırmak gerekir. O zaman görülecektir ki, aradaki fark o kadar büyük değildir.

Sızma zeytinyağı ile rafine bitki yağları karşılaştırması gerçekten son derece yanlıştır. Zeytinyağı dışındaki bitkisel yağların hiç biri, doğrudan natürel olarak, ham olarak, yani rafine edilmeden yenemez. İçlerinde pek çok sağlığa zararlı bileşen içerirler. Zeytinyağı, üretiminden hemen sonra, hiç bir kimyasal işlemden geçmeden doğrudan yenebilecek tek bitkisel yağdır. Genel olarak, katı ve hayvansal yağlar yerine bitkisel yağların sağlığa daha yararlı olduğu bilinir. Ancak, bitkisel yağlar içerisinde de, doğal olarak çoklu doymamış yağ içeriği bakımından en zengin olan, zeytinyağıdır. Bu da, sızma ve natürel zeytinyağının ne derece önemli bir besin maddesi olduğunu ortaya koyar.

Öte yandan, tabiatta nadir olan şeylerin değerli olduğunu biliriz. Altın, platin, elmas çok nadir oldukları için çok değerlidir. Zeytin ve zeytinyağı üretimi, hele de kaliteli zeytinyağı üretimi gerçekten meşakkatlidir, emek ister. Çok çaba ve özen gerektirir. Ağacın, meyvenin bakımı; meyvenin toplanması, sızma üretimine uygun zeytinlerin seçimi ve hızla üretime sokulması, dinlendirme, tortu alma vb. önemli maliyetlerdir. Öte yandan nadirdir. Yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi, ülkemizde üretilen tüm zeytinyağının %70-80 kısmı rafineliktir, yani sızma ya da natürel yemeklik değildir.

Zeytinyağının fiyatına gelince, yıllardır zeytinyağı fiyatları artmamış, kimi yıllar gerilemiştir. Aslında, reel olarak (yani enflasyona göre fiyat artış/azalışları incelendiğinde) zeytinyağının ucuzlamış olduğu söylenebilir.

Şunu özellikle belirtmeliyiz ki, Türkiye’de zeytinyağı tüketimi çok düşüktür. Kişi başına zeytinyağı tüketimi Türkiye’de yılda 1 Litre civarında iken, Yunanistan’da 20 Litredir. Zeytinyağının besin değeri ve sağlık açısından ne kadar önemli olduğu ortadayken, dünyanın en büyük zeytinyağı üreticilerinden biri olan Türkiye’de zeytinyağı tüketim alışkanlığının bu derece düşük olması dikkat çekici ve biraz da üzücüdür. Bilindiği gibi, Trakya, Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerimizde zeytinyağı neredeyse tanınmaz. Asıl tüketiciler, Ege, Akdeniz ve Marmara (Güney) ile Güneydoğu (kısmen) Bölgelerimizdir. Bu nedenle, herkes (başta, hekimlerimiz olmak üzere zeytinyağının sağlık için önemini bilen herkes) zeytinyağı kullanımını teşvik etmelidir. Asıl görev devlete, sağlık kurumlarına ve eğitim kurumlarına düşmekle birlikte biz zeytinyağına gönül verenler bu uğurda elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız.









Türkiye’nin en iyi 10 zeytinyağı
Derler ki, cenette iki ağaç vardır; incir ve zeytin. İncir gerçek, zeytin ise hayat ağacıdır. Yunan mitolojisine göre tanrılar zeytin ağacının altında doğar. Yunanistan’da 3 bin yıl önce zeytin ağacını kesmenin cezası ölümdü. Anadolu topraklarında yaşayan insanların sofralarında zeytin ve zeytinyağı, en eski çağlardan beri kullanılıyor.

Geçtiğimiz yıllarda Ege bölgesinde, antik çağlara tarihlenen zeytinyağı işlikleri bulundu. Bugün bir sektör olarak zeytinyağı, markalaşma yolunda. Aynı marka altında farklı tip zeytinyağları çoğalıyor, çeşitleniyor. Market raflarında tatları kadar ambalajları da güzel zeytinyağı şişeleri eskiye oranla daha fazla yer kaplıyor. Biz de bu hafta jüri üyelerimize Türkiye’nin en iyi zeytinyağlarını sorduk. Onlar tercihlerini birden beşe kadar sıraladılar. Biz de jürinin oylarına göre bir ilk 10 sıralaması yaptık. Bazıları eşit oy aldığından aynı sırayı paylaştı. Adı anılan ama listeye giremeyen zeytinyağlarını da bu sayfada görebilirsiniz.

EN İYİ 10
1. Kristal Natürel Sızma
2. Tariş Organik Sızma
3. Mehmet Cömert Sızma
4. Z Organik Sızma
5. Komili Soğuk Sıkma
5. Ne Extra Oleas Çakalya
6. Tariş Eskisi Gibi
7. Laleli Organik Sızma
8. Has Ada Sızma
9. Alyattes Organik Sızma
10. Kırlangıç Naturel Sızma

KRİSTAL NATÜREL SIZMA
Tam bir aile şirketi
Kristal markası, piyasaya 1945’te Antony Micaleff yöneticiliğinde çıktı. Firmayı şu anda Micaleff Ailesi’nin üçüncü kuşağından Noel Micaleff yönetiyor. Kristal zeytinyağları, Kuzey Ege (Ayvalık ve yöresi) zeytinlerinden yapılıyor. Firmanın Ayvalık’ta bulunan tesislerinde üretilen zeytinyağlarının azami asit oranı 0.8. Şirket bünyesinde yetişmiş özel tat uzmanları tadıyor, kokusunun ve tadının aynı kalması için çalışıyor. Sıcak-soğuk bütün yemeklerin hazırlanmasında ve çiğ olarak tüketilmek üzere öneriliyor. Cam şişe ve teneke kutunun kullanıldığı, farklı ebatlarda sekiz çeşit ambalajda piyasaya sürülüyor. 1 litrelik cam şişe ve teneke kutu 8.43 YTL. Ulusal zincir marketlerde, yerel marketlerde, toptancılarda ve bölge satış müdürlüklerinde bulabilirsiniz.


TARİŞORGANİKSIZMA
Organik zeytinlerden yapılıyor
2000’den beri piyasada. Çanakkale Küçükkuyu yöresinde yetiştirilen organik zeytinlerden yapılıyor. Organik natürel sızma zeytinyağı, organik natürel birinci zeytinyağı ve organik natürel ikinci zeytinyağı olmak üzere üç çeşitte kontuni sistemle üretiliyor. Asit değeri 0.3-1 arasında değişiyor. Taze yeşil zeytin tadı ve kokusu, hafif genizde yakıcılığı öne çıkıyor. Soğuk tüketilmesi, özellikle salatalar, mezeler, zeytinyağlılarla kullanılması tavsiye ediliyor. İki farklı tasarımda, 500 ml’lik siyah şişede ve 500 ml’lik seramik şişede satılıyor. Fiyatı 13-14 YTL arasında. Tariş’in Ta-Ze (Konak Pier, Suadiye, Çeşme, Chicago/ABD, Montreal/Kanada) mağazalarında, zincir marketlerde ve şirketin 33 kooperatifinin satış mağazalarında bulabilirsiniz.


MEHMET CÖMERT SIZMA
Sadece telefon siparişiyle
Markaya kendi ismini veren Mehmet Cömert, 1993’ten beri zeytinyağı işini yürütüyor. Cömert’in ailesi, eski zeytincilerden. M.Cömert zeytinyağının ilk ortaya çıkışı da 1703 yılına kadar gidiyor. Firma, yağ yapımında kendi yetiştirdiği Ayvalık zeytinlerini kullanıyor. Zeytin toplandıktan en geç 8 saat sonra yağ haline getiriliyor. Firma zeytinyağını kontuni sistemle üretiyor. Böylece çok daha uzun ömürlü, çeşni değerini ve aromasını koruyan yağlar elde ediyorlar. Asit oranı 0.3 ve 1 arasında. Meyvemsi ve otsu bir tadı var. Rengi yeşilimtırak sarı. Raflarda bulunmuyor, telefon siparişiyle satılıyor. Litre fiyatı 10 YTL. 5 lt’lik tenekeler halinde hazırlanıyor. Özel siparişle daha küçük hacimlerde şişe yapılıyor. Tel: (266) 312 20 49 www.mehmetcomert.net


Z ORGANİK SIZMA (SALİH MADRA)
Günde 9 ton üretiliyor
Madra Ailesi 3 nesildir zeytinyağı üretimi ve ticareti ile uğraşıyor. Şu anda firma, Salih ve Sezai Madra tarafından yönetiliyor. Markanın adı Z, üretici şirketlerinin adı Ayvalık Gıda Ltd. Şirketi. Günlük zeytin işleme kapasitesi 45 ton. Bu da 8-9 ton zeytinyağı üretimi anlamına geliyor. Firma yağ üretiminde tamamına yakın bir oranda kendi yetiştirdiği zeytinleri kullanıyor. Asit oranı 0.5 ve 0.7 arası. Üç formda ürün var: Filtre edilmemiş şişe 750 ml, filtre edilmemiş teneke 5 litre, filtre edilmiş teneke 5 litre. Yağın tadı zeytini çağrıştırıyor. Litresi 9 YTL. Telefon ve internetten sipariş yoluyla satılıyor. Çiğ kullanılması tavsiye ediliyor. Salatalarda, zeytinyağlılarda ve yemek öncesi ekmekle yenmesi iyi sonuç veriyor. www.zeytinyagci.com


KOMİLİ SOĞUK SIKMA
Elle toplanan zeytinler
Komili’nin 1878’de, Midilli’nin Komi köyünde, Komili Hasan’ın kurduğu işletmeyle başlayan macerası bugün, Ayvalık’taki tesislerinde Unilever bünyesinde devam ediyor. Komili Sızma, Komili Riviera, Halis Ege, Taş Baskı, İlk Hasat, 0.3, Soğuk Sıkma (Cold Pressed) ve Köy Sızması adlı sekiz alt markası var. Soğuk Sıkma, zeytin ağacının üzerinden elle toplanan olgun zeytinlerin, bekletilmeden aynı gün ezilip hamur haline getirilmesiyle elde edilen, düşük asitli bir sızma. Soğuk su kullanılarak sıkılmış olması nedeniyle aroma ve lezzet kayıpları en düşük seviyede. Özellikle yağın kendine özgü hafif yakarlığı, aranılan bir özellik. 500 ml ambalajda satılıyor. Fiyatı 13-15 YTL arasında değişiyor. Tüm marketlerden ve alışveriş noktalarından ulaşmak mümkün. Her türlü yemek ve salatalarda kullanımı tavsiye ediliyor.




NE EXTRA OLEAS ÇAKALYA
Taze meyve tadı var
Ne Extra Oleas, Latince’de "Sadece Zeytin" anlamına geliyor. Şirketin sahibi Özer Ergül. Çakalya 022 Sızma zeytinyağı, Ayvalık’ın 4 km. kuzeydoğusundaki Çakalya’da bulunan zeytin bahçelerinin ürünü. Erken hasat zeytinler dalından elle toplanıyor. Soğuk sıkma yöntemiyle sınırlı sayıda zeytinyağı üretiliyor. Kokusu taze meyve, taze yaprak ve yeşil domatesi çağrıştırıyor. Yumuşak, hafif yakıcı ve meyvemsi bir tadı var. Rengi parlak sarımsı yeşil. Serbest yağ asidi 0.22. Makarna soslarına, salatalara, taze peynir ve deniz mahsullerinin üzerine tavsiye ediliyor. Bu yıl Zürih’te Uluslararası Zeytinyağı Ödülü aldı. Fiyatı 22 YTL.


TARİŞ ESKİSİ GİBİ
Geleneksel yöntemler
Eskisi Gibi, Taş Kırma Sulu Baskı Natürel Sızma Zeytinyağı, Tariş’in Altınoluk Kooperatifi tesislerinde üretiliyor. Zeytinler bekletilmeden granit taş değirmenlerde eziliyor ve zeytin hamuru (soğuk sıkma) 28 dereceden düşük ısıda su ile çuvallarda presleniyor. Geleneksel yöntemlerle elde edilen bu yağ, yumuşak bir lezzete ve koyu sarıya giden bir renge sahip. Hafif aroma ve çimen kokusuna sahip. Tadı yumşak ve tatlımsı. Acılık ve yakıcılık özelliği yok. En çok yüzde 0.8 dolum asitli. Doğal olarak E vitamini içeriyor. 500 ml’lik ambalajlarda satılıyor. Piyasaya ilk kez 2003’te çıktı. Ta-Ze zeytinyağı butiklerinde, www.tariszeytin.com.tr sanal mağazada, büyük süpermarket zincirlerinde bulabilirsiniz. Fiyatı 25.90 YTL.


LALELİ ORGANİK SIZMA
Tadı damakta kalıcı
Taylıeli Zeytin ve Zeytinyağı İşletmesi, Burhaniye’de 1998’de Yahya Laleli tarafından kuruldu. Yönetimde şu anda oğlu Mehmet Laleli var. Aile 30 yıldır zeytinyağı işinde. Sadece kendi ağaçlarından, kendi tesislerinde üretim yapıyorlar. Laleli Organik, 2004-2005 sezonundan beri piyasada. Küçükkuyu-Ayvacık bölgesinde, Şeytan, Tulumcu, Çam, Sazlı bayırları ile Kürsü Dikmeliği gibi dik yamaçlarda yer alan ağaçların zeytinlerinden elde ediliyor. Asit düzeyi maksimum yüzde 0.65. Genizde yakıcılığı yüksek, yeşil meyve aromalı ve hafif meyve tadında, ağızda yağlı his bırakmayan, tadının etkisi uzun süreli olan iştah açıcı bir zeytinyağı. Çiğ olarak tüketilmesi tavsiye ediliyor. Yemek öncesi iştah açıcı olarak ekmek, salata veya peynirle tüketilmesi veya pişmiş yemeklerin üzerine ilave edilmesi daha iyi sonuçlar veriyor. 500 ml’lik şişenin fiyatı 16 YTL. İstanbul Bebek ve Ankara’da satış merkezleri var. www.zeytinim.com


HAS ADA SIZMA
Badem ve çağla kokuyor
Has Ada markası 13 senedir piyasada. Sahibi Hasan Gülören. 40 senedir zeytinyağı işiyle uğraşıyor. Sadece siparişle satılıyor. Cunda Adası ve Ayvalık’ta kendi zeytinliklerinde yetişen zeytinlerden üretim yapıyorlar. Firma, 1 asidin altında yağlar üretiyor. Taş baskı yöntemini kullanıyorlar. Kokusu badem ve çağla ağaçlarını anımsatıyor. Sadece ağaçların üstündeki zeytinler kullanılıyor. Yemeklerde, salatalarda ve tatlı yapımında kullanılması öneriliyor. 0,5 litre plastik ve cam şişe, 1 litre plastik ve cam şişe, 2 litre plastik şişe ve teneke kutu, 5 lt’lik ve 10 lt’lik teneke kutu şeklinde satılıyor. Litre fiyatı 8 YTL.

ALYATTES ORGANİK SIZMA
Zeytinyağı kulübü kurmuşlar
Manisa’daki Alyattes Organik Tarım Çiftliği’nin kurucusu Reşat Akkan. İşletme, sadece kendi üretimi olan zeytinlerden elde edilen organik zeytinyağını üretiyor. İlk zeytin fidanları 2001’de dikilmiş. Zeytin hasadı elle yapılıyor. Yere düşmüş taneler kesinlikle üretime alınmıyor. Alyattes organik çiftliğinin zeytinyağları, sofralık zeytinlerin eylül sonunda erken hasatıyla elde ediliyor. Zeytuni yeşil renkte, berrak, yoğun meyve ve kekik aromalı bir zeytinyağı. Düşük asit ve peroksit seviyesi var. 1.5 litresi 36 YTL. Şişeler İtalya’dan ithal. Alyattes Zeytin ve Zeytinyağı Kulübü tarafından evlere siparişle gönderiliyor. Tel: (216) 302 45 72 www.alyattes.com


KIRLANGIÇ NATÜREL SIZMA
Tüm marketlerde bulabilirsiniz
1953 yılında Akhisar’da bir aile şirketi kimliği ile doğan Kırlangıç, 2001 yılından beri Anadolu Grubu bünyesinde. Sızma zeytinyağı olarak dört alt markası bulunuyor. Kırlangıç Gourmet, Kırlangıç Çökeltme, Kırlangıç Selection, Kırlangıç 0.5 asit özel üretim. Listemize giren Kırlangıç Natürel Sızma, Ayvalık yöresinin seçilmiş zeytinlerinden sıkılarak üretiliyor. Maksimum yüzde 0.8 asit oranı ile kahvaltı, soğuk yemekler, salatalar ve mezelerde kullanılması tavsiye ediliyor. 500 ml. cam şişe ambalajı 6.5 YTL. 1 ve 2 litrelik pet şişe, 5 litrelik teneke ambalajı da var. Türkiye genelindeki ulusal zincir mağazalarda ve bütün marketlerde bulmak mümkün.


AYRICA: 
http://www.bafatarim.com
Perakende satışımızı İstanbul-Kozyatağı ve Bafa'daki Fabrika Satış Mağazamızda yapıyoruz. İstanbul ve İzmir'den Milas-Bodrum'a Karayolu üzerinden gidenler Bafa Gölü'nü geçtikten sonra gelen Bafa Kasabası'nda fabrikamızı mutlaka fark edeceklerdir.
Bölgenin en kaliteli zeytinyağından almak isteyenler fabrikamıza mutlaka uğramalı, ürettiğimiz yağın farkını görmelidir.
Fabrikamızdan bir kez zeytinyağı almış olan, büyük kentlerde yaşayan 'gurme' müşterilerimiz ihtiyaçlarında marketlerde bulunan markalardan satın almak yerine fabrikamıza sipariş vermektedir.
İstanbul dışındaki şehirlerden gelen siparişleri kargo ile gönderebiliyoruz. Dileyen müşterilerimiz, 2013 yılından itibaren faaliyete geçen www.bafatarim.com adresinden ürünleri seçerek doğrudan satın alabilir, ödemeyi kredi kartı veya banka havalesiyle yapabilirler. Çok uygun kargo fiyatları ve kargo dahil ürün fiyatlarının yer aldığı alışveriş sitemizi mutlaka ziyaret edin. Kârlı çıkarsınız.
Kadıköy Kozyatağı'ndaki İstanbul Satış Mağazamızda da perakende satışlarımız sürmektedir.

Sipariş için:
İstanbul:
Tel: 0216 - 363 40 19
e-mail: istanbul@bafayag.com

Fabrika:
Tel: 0252 - 543 57 67/68
e-mail : info@bafayag.com